Kur'an-ı Kerim'de Bilimsel Keşifler ve Geleceğe Yönelik İleriye Dönük Anlatımlar

Kur'an-ı Kerim, fen bilimlerine açıkça değinmemekle birlikte, bu bilgilere çeşitli işaretlerde bulunmuş ve insanları düşünmeye, keşfetmeye teşvik etmiştir. Aralık 29, 2024 03:43 Kur'an-ı Kerim'de Bilimsel Keşifler ve İleriye Dönük Anlatımlar

Kur'an-ı Kerim bir ayetinde şöyle buyurur: "Yaş ve kuru her şey Kitab-ı Mübin'de vardır" (En'am 59). Bu ayette geçen "Kitab-ı Mübin" tabiri neyi ifade eder? İslam alimleri, burada hem Kur'an-ı Kerim'i hem de "Levh-i Mahfuz"u anlamışlardır.

Levh-i Mahfuz, yalnızca Allah'ın bildiği sırrı ve mahiyetiyle, geçmişten geleceğe kadar olmuş ve olacak her şeyin yazılı olduğu bir levhadır. Başka bir deyişle, Allah'ın kader kitabıdır.

Bu ayetten çıkarılacak iki olasılıktan birini kesin olarak savunmak mümkün değildir. Ancak "Kitab-ı Mübin" ifadesi, hem Levh-i Mahfuz'u hem de Kur'an'ı Kerim'i kapsayacak şekilde yorumlanabilir.

Bu durumda, Levh-i Mahfuz'da her şeyin tüm detaylarıyla yazılmış olduğu, Kur'an-ı Kerim'de ise bu olayların özeti verildiği söylenebilir. Bu, bir ağacın çekirdeği ile ağacı arasındaki fark gibi bir şeydir. Bir incir çekirdeği, küçük olmasına rağmen incir ağacının her yönünü, boyutunu, meyvesini ve özelliklerini içerir. Bu bilimsel bir gerçektir.

Buna benzer şekilde, Kur'an-ı Kerim de geçmiş ve gelecekteki önemli olayları özet ve işaretler halinde sunar. Ancak bunları herkesin görüp anlaması kolay değildir. Bu alanda uzman olan bazı alimler bu işaretleri sezebilir.

Aklı başında birinin sorması muhtemel bir soru şudur: "Kur'an-ı Kerim'de uçak, tren, elektrik gibi önemli bilimsel icatlar açıkça anlatılmamışsa, bunun sebebi nedir?" Bu soruya birkaç açıdan cevap verilebilir:

1.    Kur'an’ın Asıl Amacı Açısından: Kur'an-ı Kerim, insanlara fen bilgisi sunmayı ya da geçmiş ve geleceğe dair tarihsel bilgiler vermeyi amaçlayan bir kitap değildir. O, bir tarih, coğrafya, fizik veya kimya kitabı değildir. Bu tür bilgiler, Kur'an'ın asıl amacına ters düşer. Kur'an, insanlara Allah'ı tanıtmayı ve insanların Allah’a karşı görevlerini öğretmeyi hedefler. Dinler, insanların "Yaratan"ı ve yaratıkların görevlerini anlamasına yardımcı olur. Kur'an’ın temel amacı, bu soruları cevaplayarak insanlara Rabbi’ni ve kendilerini tanıtmaktır.

Kur'an-ı Kerim, başka varlıklardan da bahseder; yer ve gök, ay, güneş, yıldızlar, hayvanlar ve ağaçlar gibi. Ancak bunlar ya Allah’ın kudretini göstermek için ya da insanlara kulluk vazifelerini hatırlatmak için ele alınır. Fen bilgisi Kur'an'ın bir parçası değildir çünkü bu bilgiler, Allah’a ibadet açısından anlam taşımazlar.

2.    İmtihan Sırrı Açısından: Kur'an’ın bilimsel icatlardan veya tarihi hadiselerden açıkça bahsetmemesi, insanları imtihan etme amacını taşır. İnsanlar sabit bir kabiliyete sahip olarak değil, yükselme veya düşme potansiyeline sahip olarak yaratılmıştır. Bu yüzden her insanın doğru yolu kendi iradesiyle seçmesi beklenir. Kur'an’da bilimsel bilgiler açıkça yer alsaydı, bu imtihanın gereği olan özgür iradeyi ortadan kaldırır, herkesin zorunlu olarak bu bilgilere inanması sağlanmış olurdu. Böyle bir durum, insanları gerçek manada imtihan etmeye engel olurdu.

3.    Tedricen Terakki (Zamanla Yavaşça İlerleme) Açısından: İnsanlık terakki kanununa tabidir. Bu kanuna göre, bilimsel gelişmeler zaman içinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda adım adım ortaya çıkar. Eğer Kur'an'da fen bilgileri açıkça verilmiş olsaydı, bu, insanlığın gelişim süreciyle çelişirdi. Zira insanlara her şeyin hemen verilmesi, onların kendi çabalarını ve gayretlerini ortadan kaldırırdı.

4.    İnsanlığın Şerefi Açısından: Kur'an'da fen bilgilerine açıkça yer verilmemesi, insanlara büyük bir şeref ve iftihar payı bırakmıştır. İnsanlar, kendi gayretleriyle çeşitli icatlar ve keşifler yaparak diğer mahlukatlardan farklı olarak şeref kazanmışlardır. Bu keşifler, insanın zekasının, gayretinin ve çalışmasının bir sonucudur. Eğer Kur'an’da bu icatlar açıkça belirtilmiş olsaydı, insanlık bu şereften mahrum kalacaktı.

5.    Muhatabın Kapasitesi Açısından: Kur'an, hitap ettiği insanların anlayış seviyesini göz önünde bulundurur. Her dönemde halkın büyük bir kısmı, ancak kendi seviyesindeki bilgileri anlayabilir. Kur'an, zamanla değişen insan anlayışına hitap eder. Eğer dönemin halkı anlamayacağı bilgilerle karşı karşıya kalsaydı, bu durum onların dini inançlarını zayıflatabilir ve şüpheye düşmelerine yol açabilirdi.

Sonuç olarak, Kur'an-ı Kerim, fen bilimlerine açıkça değinmemekle birlikte, bu bilgilere çeşitli işaretlerde bulunmuş ve insanları düşünmeye, keşfetmeye teşvik etmiştir. Örneğin, Kur'an'da evrenin düzeni, çift yaratılma gibi konulara işaretler bulunur. Elektrik ve diğer teknolojik ilerlemelere dair sembolik ifadeler, insanları araştırmaya ve anlamaya yönlendirir.

Kur'an, insanları doğru yola sevk etmek, onları Allah’a ve ahlaka yönlendirmek için gelmiş bir kitaptır. Fen bilgileri, insanları Allah’a yakınlaştıran ve doğru yolu gösteren asıl amaçlarla ilişkili olmadığı için Kur'an’da detaylı bir şekilde ele alınmamıştır.

Kullanıcı Yorumları (0)

Yorum Ekle
E-posta adresinizi asla başkalarıyla paylaşmayacağız.